KHK ile Meslekten Çıkarılanlara Neden İkramiye Ödenmiyor?

Temmuz 2016 sonrası Kanun Hükmünde Kararname veya 375 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılan kamu görevlilerinin karşılaştığı sorunlardan birisi de emekli olmalarına rağmen emekli ikramiyelerinin ödenmemesidir. Bu yazıda OHAL KHK’sı veya 375 sayılı KHK ile görevinden çıkarılan memurlara emekli ikramiyesi ödenme şartları ortaya konularak çözüm önerileri sunulacaktır.

KHK’lılar emekli ikramiyesi alabilir mi?

KHK’lılar kamuda çalıştıkları sürelere göre emekli ikramiyesi alabilirler. Bu hakkın kullanımı kamuda çalıştığı süre itibariyle emeklilik için gereken şartların sağlanıp sağlanmadığı ile ilgilidir. Örneğin 5434 sayılı kanuna tabi kadın bir iştirakçı KHK ile ihraç edilmiş olsa dahi emekli ikramiyesi alabilir. 

Emekli İkramiyesi Alabilme Şartları Nelerdir?

Emekli ikramiyesi, emekli olan memurlara kamu görevinde geçen hizmetleri nedeniyle kıdem süreleri göz önüne alınarak devlet tarafından yapılan ödemedir. Emekli ikramiyesi niteliği bakımından kıdem tazminatı ile benzerdir. Emekli ikramiyesi alabilmenin olmazsa olmaz şartı iştirakçiye aylık bağlanmış olmasıdır. Bu aylık emekli aylığı, adi veya vazife malullüğü aylığı olabilir. O halde her bir emeklilik türü için öngörülen sigortalılık süresi, prim günü sayısı ve yaş şartları sağlanıp kişiye emekli aylığı bağlanmış olmalıdır. Emekli ikramiyesinin hesabında fiili hizmet zammı ve borçlanılan süreler dikkate alınır. 89/1 maddesi doğrudan emekli aylığı bağlanarak ikramiye alan iştirakçileri kapsamaktadır. O halde bu durum konumuzun dışındadır.

5434 sayılı kanunun 89/1 fıkrası “Hizmet sürelerinin tamamı bu Kanun ve/veya 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 4 üncü maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam fiili hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarın bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir.” şeklindedir. Bu fıkra kamuda görev yaptığı süre itibariyle emekliliğe hak kazanan kişilere koşulsuz olarak ikramiye ödenmesine ilişkindir.

KHK İle Görevden Çıkarılanlara İkramiye Ödenmesi

İhraç edilen memura emekli ikramiyesi ödenir mi? Devlet memurluğundan çıkarılan emekli ikramiyesi alabilir mi? Kamudan ihraçlarda emeklilik nasıl oluyor? İhraç olan kişi emekli olabilir mi? Fetö den atılanlar emekli olabilir mi? şeklindeki sorular sıkça sorulmaktadır. 

1- Hizmet Birleştirmesi Yapmadan Emekli Olabilen KHK’lılar için Durum

Kamuda çalıştıkları süre başlı başına emekli olmalarına yetiyor ise başvuruyu müteakip emekli aylığı bağlanacak ve ikramiye ödenecektir. Uygulama da emekli olabilmek için gerekli hizmet sürelerine sahip olan kişilerin ikramiyesi mahkeme kararları doğrultusunda ödenmektedir. Bu kısım 2008 Ekim ayı öncesi kamuda çalışmaya başlayanları ilgilendirmektedir.

08.09.1999 tarihinden önce 5434 sayılı Kanuna tabi iştirakçi olan kadınlar 20, erkekler 25 yıl kamuda çalışmışlarsa emekli olabilirler. Bu kişilere emekli ikramiyesi de ödenir. SGK’ya yapılan başvuruya 30 gün içerisinde cevap verilmez veya başvuru reddedilirse 60 gün içinde idari dava açılmalıdır.

08/09/1999 tarihinden sonra 5434 sayılı Kanuna tabi iştirakçi kadınlar 58, erkekler, 60 yaşını doldurmaları ve kamu 25 yılı doldurmaları halinde emekli olabilirler. Bu kişilere emekli ikramiyesi de ödenir. SGK’ya yapılan başvuruya 30 gün içerisinde cevap verilmez veya başvuru reddedilirse 60 gün içinde idari dava açılmalıdır. İdare mahkemeleri bu konuda olumlu kararlar vermektedir. Emekli ikramiyesinde emekli olunmasından itibaren 5 yıllık zamanaşımı söz konusudur.

2- Hizmet Birleştirmesi Suretiyle Emekli Olan KHK’lılar için durum

Yukarıda bahsi geçen süreleri kamuda geçirmeyen kişiler varsa daha önceki başka sandıklara tabi hizmet sürelerini yoksa ihraç sonrası çalıştıkları süreleri toplayarak emekli olabilmekteler. Ancak bu durumda KHK ile kamu görevinden çıkarılanlara emekli aylığı bağlansa da ikramiye ödenmemektedir. Bu konunun yasal dayanağı ise 89’uncu maddenin ikinci fıkrasıdır. “Birinci fıkra kapsamına girmemekle birlikte, bu Kanun ve/veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında hizmeti bulunanlardan mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden emeklilik, yaşlılık ya da malullük aylığı bağlananlara ise; bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerine tabi olarak bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen çalışmalarının, 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartıyla emekli ikramiyesi ödenir.”

Bu kapsamdaki kişiler hizmet birleştirmesi yapmak suretiyle emekli olan kişilerdir. Bu birleştirme sonrası aylık bağlanan kişinin kamuda çalıştığı yıllara ait ikramiye ödenmesi 5434 sayılı kanun tarafından şarta bağlanmıştır. Bahsi geçen bu durum tam olarak OHAL KHK’sı veya 375 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılan kişileri ilgilendirmektedir. Çünkü bu kişilerin kamudaki çalıştıkları süre emekli olmalarına yetmemekte ve onlarda hizmet birleştirmesi yapmak zorunda kalmaktadırlar. İşte bu anda 5434 sayılı kanunun 89/2 fıkrası devreye girmekte ve İş Kanunu kıdem tazminatına atıf yapmaktadır. Bu atıf dolayısıyla KHK ile kamu görevinden çıkarılan kişilere “ahlak ve iyiniyet kuralları”na aykırı davrandıklarından bahisle ikramiye ödenmemektedir.

25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununun 14’üncü maddesi işçilerin kıdem tazminatı almaya hak kazanacağı durumları düzenlemektedir. KHK ile kamu görevinden çıkarılan kişiler hizmet birleştirmesi yaparak emekli olmuşlarsa kamuda görev yaptıkları yıllara tekabül eden ikramiyeyi alabilmeleri için İş Kanuna göre kıdem tazminatı alabilecek durumda olmalıdırlar.

KHK ile kamu görevinden çıkarılan kişiler “devlete karşı sadakat yükümlülüklerini” ihlal ettikleri iddiası ile görevden çıkarıldıkları için İş Kanununa göre iş ilişkileri haklı olarak feshedilen işçi konumundadırlar. Bu sebeple kıdem tazminatına ve dolayısıyla emekli ikramiyesine hak kazanamazlar. Bu konuda açılan davalar bugüne kadar idare mahkemelerince reddedilmiştir.

Bu hukuki çıkmazın çözümü nasıl olabilir?

Emekli ikramiyesi ödenmemesi şeklindeki SGK işlemleri çoğu zaman hukuka aykırıdır. İkramiye ödememelerinin 5 yıllık zamanaşımı süresinin kaçmaması açısından en azından idare mahkemelerinde konu edilmeleri gereklidir. 89/II fıkrasındaki hükmün oluşturduğu mağduriyetlerin ortadan kalkması için bu maddenin meclis tarafından mülga edilmesi gerekir. Diğer bir yol idare mahkemelerinde açılan davalarda somut norm denetimi ile Anayasa Mahkemesine başvurulmasıdır. Ancak bu hakimin takdirinde olan bir konudur.

Son olarak bu olağandışı yollara gerek kalmadan idare, bölge idare mahkemeleri veya Danıştay tarafından KHK ile kamu görevinden çıkarılanların durumunun 1475 sayılı İş Kanununun 14’üncü maddesine göre kıdem tazminatına hak kazanılabilecek haller kapsamında kaldığına karar verilmelidir. İltisak ve irtibat gerekçesiyle kamu görevinden çıkarılma durumunda idare bir takdir yetkisi kullanmaktadır. O halde ortaya çıkacak olumsuzluklara memur değil idare katlanmalıdır.

Av. Kubilay REŞBER

2 yorum

Sıddık şahin

Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler

    admin

    Rica ederiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir